Açıklama
Tarık’ın elindeki atı inceledik, altına benziyordu ve ışıl ışıl parlıyordu. Parlak olması
düşündürücüydü. Nasıl olmuş da mağarada bu kadar temiz kalabilmişti? Pek
aklımız almadı. Bu arada altın öküzlerin bir de sabanı olduğu söylenmişti, atın
arkasında saban da yoktu. Altın öküzü değil ama altın atı bulmuştuk hem de çok
kısa sürede, inanılır gibi değildi. Anlatılanlara göre; daha önce o kadar kişi gelmiş,
bir şey bulamamıştı.
Hiç beklemeden köye dönüş yolculuğuna geçecektik. Mağaradan çıktığımızda
hepimizi korkutan, şok eden bir olay daha gerçekleşti. Çıkışın sağında ve solunda
ikişer kişi ellerinde silahlarla bize “dur” ikazı yaptılar. Şaşkınlık ve korku içinde
birbirimize baktık. Çaresiz ellerimizdekileri yere bırakıp havaya kaldırdık ancak
Tarık elindeki altın atı bırakmayıp onunla birlikte ellerini havaya kaldırmıştı. Altın at
güneş ışığında ışıl ışıl parlıyordu. Silahlı kişilerden biri öfkeyle seslendi:
“Sizin burada ne işiniz var, definecilik mi yapıyorsunuz?”
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.