Açıklama
yabancılaşma, insanın evrende yanlış bir anahtar gibi hissetmesi, yanlış yere konmuş olmanın ağırlığıdır.
bu bir itirafname, bir deneme, bir manifesto. varoluşçu bir sorgulama: ‘kendilik’ ve ‘toplum’ arasındaki o bitmeyen diyalektik, apolloncu mağaranın düzeni ile dionysosçu çarşının
kaosu, modern insanın nevrozlarını ve travmalarını deşifre eden bir yüzleşme.
emre timur, bu vasiyetinde felsefenin, psikolojinin ve edebiyatın sınırlarında dolaşarak, insanın en ham halini, o rahatsız edici çıplaklığını ortaya seriyor.
çünkü ona göre; “insanı anlatmak demek, kıskanç, hain, ikiyüzlü, fetiş ve takıntılı bir yaratık hakkında konuşmak demek.”
bu kitap, hakikat’in peşinde yorulanlar için yazıldı: onu unutmak ve ‘anlam’ı avuçlamak üzerine. bu, yeni bir arketipin doğuşu: bilge savaşçı. kendi karanlık mağarasında bilgeleştikten sonra, hayatın gürültülü çarşısında dans etmeye cesareti olanlar için.





Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.